Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
31438
post-template-default,single,single-post,postid-31438,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

ÖZGÜNLÜĞÜN SUYLA BULUŞTUĞU AN: EBRU SANATI

Su üzerine desen ve renklerle resim yapma sanatı olarak bilinen ebru, asırlardır görenleri büyüleyen bir estetik mirastır. Bugün Topkapı Sarayı’nda korunan en eski örneklerinden biri, bu sanatın köklü geçmişine tanıklık etmektedir. Ebru sanatının tam olarak ne zaman ortaya çıktığı kesin olarak bilinmese de tarih boyunca farklı coğrafyalardan geçerek Osmanlı’ya ulaşmış ve dünyaya yayılmıştır. Osmanlı Dönemi’nde kitap ciltlerinin iç kapaklarını süsleyen, hat sanatının zarif satırlarına fon olan ebru; yalnızca bir süsleme tekniği değil, aynı zamanda sabrın, özgünlüğün ve suyun üzerinde şekillenen hayal gücünün yansımasıdır. Kültürel mirasımızın en değerli parçalarından biri olan ebru sanatının tarihçesini sizlerle paylaşıyoruz.

1#

Ebru, doğanın sadeliğiyle estetiğin buluştuğu, suyun üzerinde hayat bulan büyüleyici bir sanattır. Kitre adı verilen (suyu yoğunlaştırmaya yarayan bitkisel öz) maddeyle hazırlanmış yüzeye, gül dalından yapılmış fırçalarla doğal boyalar serpilir. Sonrasında sanatçının isteğine göre biz (ahşap sap üzerine sabitlenmiş ince metal çubuk) ya da tarak gibi araçlarla desenlere yön verilir. Ortaya çıkan her eser tektir; tıpkı parmak izi gibi, aynı desen bir daha asla yinelenemez. Bu nedenle ebru, yalnızca bir süsleme tekniği değil, aynı zamanda anın ruhunu ve özgünlüğünü yansıtan eşsiz bir sanattır.

2#

Ebru sanatının kökeni, Orta Asya’ya, özellikle de Türkistan’ın Buhara Bölgesi’ne kadar uzanır. Türkler, bu eşsiz sanatı İpek Yolu aracılığıyla Anadolu’ya taşımış; İran üzerinden geçerek Osmanlı coğrafyasında kök salmasını sağlamıştır. Osmanlı’da tarihî el yazması kitapların iç kapaklarında yan kâğıdı olarak kullanılan ebrular, çoğu zaman kitabın yazımından sonra cilde eklenmiştir. Bu sebeple, bir ebrunun kesin yapım tarihini belirlemek her zaman mümkün olmayabilir. Ancak üzerine tarih düşülmüş bir yazı eklenmişse yapıldığı döneme ait net bir bilgiye ulaşmak mümkün olur.

3#

Türk ebrusuna dair bilinen en eski yazılı kaynaklardan biri, Tertîb-i Risâle-i Ebri’dir. Bu eserde adı geçen Şevket Mehmed Efendi, kayıtlara geçmiş ilk ebru ustası olarak kabul edilir. Onu özel kılan ise yalnızca adının anılması değil; aynı zamanda ebru yapımını yazılı olarak belgeleyen ilk kişi olmasıdır. Şevket Mehmed Efendi’ye atfedilen en eski uygulamalardan biri ise 1595 tarihli, Fuzûlî’nin Hadîkatü’s-Süedâ (Mutluluklar Bahçesi) adlı yazma eserinde yer alan üç hafif ebru örneğidir.

4#

Ebru sanatının ustalık zinciri, Ayasofya Camii hatibi Hatip Mehmed Efendi ile başlar. 18. yüzyılda kitre kıvamını artırarak canlı renkleri ve desen hâkimiyetini mümkün kılan bu yenilikçi hatip, “hatip ebrusu”nun mucididir. Onun açtığı bu renkli yolda, 19. yüzyılda, Özbekler Tekkesinin ebru ustası Edhem Efendi yürür. Hem teknikleri geliştirir hem de çiçekli ebruyu zirveye taşıyan Necmeddin Okyay gibi efsane öğrenciler yetiştirir. Lale, sümbül, menekşe gibi motiflerle ebru sanatını resme yaklaştırırken; yazı ile ebruyu ustalıkla buluşturan özgün teknikleriyle de adını kalıcı kılar. Böylece, kuşaklar boyunca aktarılan ustalık, ebruyu bir kültür mirasına dönüştürür.

5#

Ebru sanatçıları ve çırakları, bu sanatı yalnızca estetik bir ifade biçimi değil; aynı zamanda geleneklerinin, kimliklerinin ve yaşam tarzlarının ayrılmaz bir parçası olarak görür. Ebruya dair bilgi ve beceriler, usta-çırak ilişkisi çerçevesinde sözlü aktarım ve pratik eğitimle kuşaktan kuşağa taşınır. Temel becerilerin kazanılması ise sabır ve özen gerektiren, çoğu zaman en az iki yıl süren uzun bir sürecin sonunda mümkün olur. Bu köklü miras, 2014 yılında UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi”ne alınarak uluslararası düzeyde tescillenmiş ve ebrunun evrensel önemi bir kez daha vurgulanmıştır.

6#

Günümüzde ebru sanatı; kumaş, ahşap, deri, cam, ipek ve fayans gibi pek çok yüzeye uygulanabilmektedir. Sanatçılar yalnızca geleneksel desenlerle yetinmeyip; kuş, horoz, kelebek ve balık gibi hayvan figürlerinden insan silüetlerine, hatta manzara betimlemelerine kadar uzanan motifli ebrular da üretmektedir. Sıradan bir yüzeyi bile sanata dönüştüren bu eşsiz geleneğin incelikleri videoda!

 287 okunma

Derya Ülkar